Canalblog
Editer l'article Suivre ce blog Administration + Créer mon blog
Publicité
Littérature
Publicité
Archives
Littérature
Derniers commentaires
Littérature
Catégories
22 février 2012

HANGİ İSLAM-3

kâbe[1]          Terim olarak, eskilerde hep din kavramı kullanılır. Bu kavram, o zamanın sınıflar arası çatışmada kullanılan bir kavramıdır. Açıkçası o zamanki din kavramının bugünkü karşılığı politik kavramdır. En son peygamber Hz. Muhammed olur. Ve peygamberlik Muhammed'le son bulur. İlginç bir olay ki bu dönem, savaşların hüküm sürdüğü dönemdir! Bir yandan savaşlar, bir yandan açlık ve yoksulluk had safhaya ulaşır. Diğer yandan da Grek felsefesinin etkinliği söz konusudur. Gerçi dinle felsefe iç içe gelişir. Ama filozof kavramının yerine Peygamber kavramı kullanılır. Yani her toplumsal değişimden sonra yeni kavramların kullanıldığı söz konusudur. Peygamber kavramından sonra da Veli kavramı kullanılır. Veli kavramından sonra artık daha değişik kavramlar kullanılır. Seyyid, Şeyh, Şerif vs..vs..gibi terimler süreç içinde değişime uğrar. Daha sonra Profesör, Doçent vs.. vs.. gibi kavramlar veya sıfatlar kullanılır. Eskiden mezhep vardı. Ama bu kavramın yerine günümüzde parti kavramı kullanılır. İşte bu kavram ve sıfatlar, her toplumsal ve sosyal yenilik olduğunda değişimlere uğradığı görülmektedir. Bununla birlikte toplumsal ve sosyal değişimlerin olması da söz konusudur. Dikkat edilirse günümüzde bile tüm bu kavramlar halen kullanılmaktadır. Ayrıca bütün felsefeler de iç içe olup halen çatışma halindedirler. Açıkça metafizik felsefik görüşün bağrında Marks ve Engels yeni bir felsefik akım başlatır. Toplumlar arasında emek-sermaye doğrultusunda sınıfsal çatışmayı gündeme getirirler.
Günümüz medyasında, dolaylı ve dolaysız yollardan bazı kesimler, islam dinini eleştirmeleri de ilginçtir. Örneğin, terim olarak "devrimci" söyleminden kaçınıp sadece bunu "terörist" söylemiyle özdeşleştirmek, gene hakim sınıfın bir taktiğidir. Egemen sınıf hatta şunu ısrarla sürdürür. "Artık sosyalist ve komünist devir kapandı. Şimdi yeni bir devir başladı", deyip bu yeni devire de yeni bir terim bulur. Küreselleşme, globalleşme, perestroika ve dünyalaşma gibi terimler kullanmaya başlar. Açıkça egemenler, her döneme uygun yeni bir kavram ve bir felsefik akım yaratıp günümüze kadar devam ettirir. Peygamber, kendisini son Peygamber olarak ilan etmesi ve Kur'an'ın da son kitap olduğunu ilan etmesi çok düşündürücüdür. Kanımca bu da artık medeniyetin ve felsefenin ilerlemesine bağlı bir şeydir. Yani eski çağın kapandığına dair bir işaret ve bir delil olabilir.
Şunu görmekte yarar var. İnsanlık için savaşan, kendine insanım diyen her birey, artık şunu kavraması gerekir. İnsanlığı bu vahşi güruhlardan kurtarmak için tek bir amaç söz konusudur. Kendini yaralayan bu koca devi devirmek için, insanlığı kurtarmak için, birlik ve beraberlik temelinde ileri insanlığın birleşmesi gerekir. Artık bu, bir temel görev haline gelir. Yani komünistlerin ve müslümanların, hırıstiyanların velhasıl bütün ezilen dünya halklarının ortak düşüncesi ve hedefi aynıdır. Fakat bunu görmeyecek kadar, anlamıyacak kadar siyasi körlük ve cahillikler de diz boyudur! Ne yazık ki Cenab-ı Hak, bunların da artık gözlerini kör etmiş. Bunlar da henüz kendi nefislerini tamamen öldürmezler. Kişisel çıkar ve menfaat sürekli ön plandadır. İnsandaki sömürme fitneliği hep ön planda olur. Bu sebepledir ki günümüzde artık bunu idrak etmemek bile en büyük bir eksikliktir.
Günümüzde islamı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyenler, hatta kullananlar da vardır. İslamı anlamak için onun ustası Peygamber'i de iyi anlamak ve incelemek gerekir.

Edebiyatca(HD)

Publicité
Publicité
Commentaires
Publicité