AĞIR MAKİNE
İki köy halkını çukura getirdiler
Topladılar hepsini bir araya
Kadın-erkek, çoluk-çocuk
Kurdular karşısında ağır makineyi
İlk önce subay Kemal, genç ve nişanlı kızı seçti
Anne-babasından karısı olmasını istedi
Kız nişanlıydı zira hem kız, hem ailesi razı olmadı
Subay Kemal tehdit etti, peşinden küfürler
Bir boğuşma başladı ölümüne
Genç kız direndi, hem de asilce
Anne ve babasının gözleri önünde
Subay Kemal kızın ırzına geçmek istedi
Genç kız teslim olmadı ve
Taşla kendisini savunmaya çalıştı
Zira elinde başka silahı da yoktu
Er Osman ve Ömer iyice hayvanlaştı
Genç kızla baş edemediler sonunda
Kızın dizlerine kurşun sıktılar
O dimdik ayaktaydı
Yarasına şalvarını sararak
Teslim olmadı eli kanlılara
Tükürdü vahşilerin suratına
Vahşi er Osman ve Ömer çığırından çıkıp
Sarıldılar ağır makineye
Taradılar ordaki masumları bir hınçla
Ve düştüler birer birer toprağa
Ve üst üste yığıldı sevda tohumları
Ve toprak sulandı kırmızı kanla
Ve cesetleri kasaturayla parçaladılar
Ve hamile kadının karnını deştiler
Ve bebeğini paramparça ettiler
Ve nişanlı Hatuncan vererek
Yerde yiğidinden ayrı yatıyordu
Alilesinin biçare çığlıklarından
Bir anda ortalık ölüm sesizliğine boğuldu
Orada... çukurda...
Ve güneş ortada kaybolmuştu
Üç asker Hatun'un taşından
Büyük bir darbe almıştı
Sonra bir velvele ortalığı sardı
Ağıtlar, türküler dört dağ arasında
Yankılanmaya başladı
Hatun'un yiğitçe direnişi
Destan oldu halkın dilinde
Hatun gelinlik duvağına yeni nişanlıydı
Alyansı kasaturanın ucunda yadigâr kaldı
Hasan DAL
(Edebiyatca- Sevda Yolum)27 Temmuz 2008